İmam Mâtürîdî’nin Nübüvvet İnkârcılarına Verdiği Cevapların Kitâbü’t-Tevhîd Özelinde İncelenmesi Examining Answers That Imam Māturīdī Gave to Prophethood Deniers in Specific to Kitāb al-Tawḥīd
Özet
Ebû Mansûr el-Mâtürîdî (öl. 333/944), kelâmî görüşleri ve kullandığı kelâm metoduyla Hanefî--Mâtürîdî gelenek içerisinde öncü sayılmıştır. O, kendi döneminde öne çıkan inançla ilgili konuları kendi perspektifinden değerlendirmiş ve yazıya geçirmiş, bu durum takipçileri için referans alabilecekleri temel metinlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bizler de bu tebliğimizde Mâtürîdî’nin nübüvvet konusuna dair yaklaşımlarını Kitâbü’t-Tevhîd eseri özelinde irdelemeye gayret edindik. Sözünü ettiğimiz temel oluşturma boyutunu da hesaba kattığımızda Mâtürîdî’nin konuyla ilgili görüşlerinin, zamanının tartışma ortamına ışık tutmasının yanında sonraki kelâmcılar nezdinde de son derece önemli olduğunu söyleyebiliriz. Genel anlamda nübüvvetin ispatı; daha özel anlamda ise nübüvvete yönelik itirazlara ne gibi cevaplar verdiği meselesi bildirimizin ana konusunu oluşturmaktadır. Bizim bu noktadaki temel arayışımız Mâtürîdî’nin sözü edilen derecede sonraki Hanefî-Mâtürîdî kelâmcılara temel oluşturacak nitelikte ifadeler ortaya koyup koyamadığı meselesidir. Bu doğrultuda gündeme getirdiği itirazlar ve bu itirazlara yönelik vermiş olduğu cevapları inceledik. Ayrıca bu vesileyle İslam kelâmının en temel konularından biri olan nübüvvet meselesini de gündeme getirerek ele aldığımız konunun genel çerçevedeki yerini de saptamış olduk. Literatür taraması yöntemiyle ele aldığımız bu çalışmamızdaki amacımız, Mâtürîdî özelinde nübüvvete yönelik itirazlara verilen cevapların nübüvvet meselesindeki yerini belirlemektir. Diğer taraftan bu çalışma kapsamında elde ettiğimiz sonuçlardan biri, öteden beri nübüvvet inkârcısı olarak lanse edilen İbnü’r-Râvendî’nin (öl. 298/910) Mâtürîdî nezdinde nübüvveti ispat anlamında cevaplar üretip geliştiren bir müellif olarak kabul edildiği olmuştur. Zira o, İbnü’r-Râvendî’nin söz konusu tartışmalı durumuna herhangi bir atıf da yapmamasına karşın belki de bir hakkın teslimi olarak ona özel bir başlık ayırmış, aktarmış olduğu cevaplar arasında İbnü’r-Râvendî’ye ait olanları özellikle belirtmiştir. Dolayısıyla Mâtürîdî, konuyla ilgili itirazlara yönelik sadece kendisine ait cevaplarla yetinmemiş gerek önceki müelliflerin cevaplarını zikrederek gerekse İbnü’r-Râvendî’den alıntıda bulunarak muarızlarına ayrıntılı bir şekilde karşılık vermiştir. Diğer taraftan eserinin ilgili bölümünü incelediğimizde kendisine kadar ulaşan bu cevapları kritik etmeye girişmediğini de fark etmiş bulunmaktayız. Onun asıl gayesinin, konuyla ilgili itirazlara imkân ölçüsünde farklı açılardan cevaplar vererek zihinlerde yer edinmesi muhtemel soru işaretlerini ortadan kaldırmak olduğunu söyleyebiliriz. Bunun için de cedel yöntemini tatbik etmek adına kendisine bir muarız seçme ihtiyacı hissettiğini düşündüğümüz Mâtürîdî’nin, bu ihtiyacını Ebû Îsa el-Verrâk (öl. 247/861) üzerinden giderdiğini görmekteyiz. Tüm bunlardan hareketle Mâtürîdî’nin, sonraki müelliflere yol gösterecek nitelikte oldukça kapsamlı cevaplar sunduğu, bununla birlikte konuyu etraflıca ele alması sebebiyle akademik anlamda değerlendirebileceğimiz çok yönlü bir bakış açısıyla hareket ettiği sonucuna ulaşmış bulunmaktayız. Bu kapsamda kendi mezhebinin müellifleri başta olmak üzere konuya ilgi duyan entelektüel çevrelere hitap edebilecek özelikte bir temel oluşturduğu tespit edilmiştir. Ayrıca kendisinin kişilerle uğraşmaktan ziyade teolojik öğretileri merkeze alıp eleştirdiğini belirtmemiz de mümkündür.
Abū Manṣūr al-Māturīdī (d. 333/944), with theological views and the kalam method he used, Ḥanafī-Māturīdī was considered a pioneer in the tradition. He evaluated and wrote down issues that are prominent in his age and related to faith from his own perspective, this case led up to the emergence of basic texts for followers to refer to. In our rescript, we also made an effort to examine Māturīdī's approaches to the subject of prophethood in specific to Kitāb al-Tawhīd. When we take into consideration the dimension of forming a basis we mentioned, we can say that Māturīdī's views on the subject were extremely important for the later theologians, as well as shedding light on the discussion platform of his age. The main subject of our study is the proof of prophecy in general, and what kind of answers given to the objections to prophethood in a more specific sense. Our basic search at this point is whether Māturīdī can put forward expressions that will form the basis as aforementioned for later Ḥanafī-Māturīdī theologians. In this direction, we examined the objections he brought forward and the answers he gave to these objections. In addition, by bringing forward the issue of prophethood, which is one of the most fundamental issues of Islamic theology, we have determined the place of the subject we discussed in the general framework. Our aim in this rescript, which we have handled with the literature review method, is to determine the place of the answers given to the objections to the prophethood in specific to Māturīdī in the issue of prophethood.On the other hand, one of the results we have obtained within the scope of this study is that Ibn al-Rāwandī (d. 298/910), who has been touted as a denier of prophethood, is accepted as an author who produced and developed answers in the sense of proving prophethood. although he did not make any reference to Ibn al-Rāwandī's controversial situation, perhaps he reserved a special title for her as a right to surrender, and he specifically mentioned the ones belonging to Ibn al-Rāwandī among the answers he quoted. Therefore, Māturīdī did not suffice with only her own answers to the objections on the subject, he responded in detail to her opponents by citing the answers of the previous authors and by quoting Ibn al-Rāwandī. On the other hand, when we examined the relevant part of his work, we realized that he did not attempt to criticize the answers that reached him. We can say that his main purpose is to answer the objections on the subject from different views as much as possible and to eliminate the question marks that may take place in the minds. For this reason, we see that Māturīdī, who we think needs to choose an opponent/competitor for himself in order to apply the method of jihad, fulfills this need through Abū ʿĪsā al-Warrāq (d. 247/861). Based on all these, we have come to the conclusion that Māturīdī offers quite comprehensive answers that will guide the next authors, and that he acts with a multi-faceted perspective that we can evaluate in an academic sense due to his comprehensive approach to the subject. In this context, it has been determined that it creates a foundation that can appeal to intellectual circles interested in the subject, especially the authors of its own sect. It is also possible to state that he centered and criticizes theological teachings rather than dealing with people.
Anahtar Kelimeler:
Kelâm, Nübüvvet, Nübüvvet Savunusu, Mâtürîdî, Kitâbü’t-Tevhîd, İbnü’r-Râvendî, Ebû Îsa el-Verrâk
Kalām, Prophethood, Prophethood Defence, Māturīdī, Kitāb al-Tawḥīd, Ibn al-Rāwandī, Abū ʿĪsā al-Warrāq
Sunum Videosu
Lisans
Telif Hakkı (c) 2022 Onur Aksan (Doktora Öğrencisi)Bu çalışma Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License ile lisanslanmıştır.