An Analysis on the Ḥanafī Ijmāʻ Theory Through the Examples of al-Bazdawī and al-Samarqandī Pezdevî ve Semerkandî Örnekleri Üzerinden Hanefi İcmâ Teorisine Dair Bir İnceleme
Abstract
Ijmāʻ, which is in the third place in terms of dignity among the sources of fiqh, is evaluated in the first place in the order of strength. In this study, the theory of ijmāʻ in Ḥanafī legal theory (uṣūl al-fiqh) has been examined within the framework of the ijmāʻ understanding of Abu'l-Usr al-Bazdawī and Alāʾ al-Dīn al-Samarqandī, who have a significant position in terms of Ḥanafī uṣūl al-fiqh with their books and criticism. It can be accepted that al-Bazdawī, who is seen as a turning point in the uṣūl literature with his systematic method, is a straightforward way to transfer the knowledge he inherited. The fact that al-Bazdawī is the only Ḥanafī author known to accept the abrogation (naskh) of ijmāʻ with ijmāʻ in uṣūl al-fiqh becomes even more critical - considering the feature mentioned above - in what kind of theoretical framework he placed ijmāʻ. On the other hand, in the introduction of his work Mīzān al-uṣūl fī natāʼij al-ʻuqūl, al-Samarqandī evaluates the previous uṣūl literature in two groups. The first group knows al-aṣl and al-fer’; they are the works of authors who have advanced in religious and rational disciplines. This method of writing, pioneered by Abū Manṣūr al-Māturīdī, was abandoned due to its difficulty. The other is the works of scholars whose views resembled those of the dissidents over time due to their lack of rational judgments (qaḍāyāʻ al-maʻqūl), although they are skilled in deducing judgments from the verses. This method of writing has become quite common. Al-Samarqandī explains his attempt to write a book without making this mistake. His attempt did not have the expected repercussions from his claim, but his criticism of the tradition represented by al-Bazdawī is important, and for this reason, it has been included in the scope of this study. The primary purpose of this study is to reveal the contributions of al-Bazdawī and al-Samarqandī; one has become the symbol of the tradition, and the other criticized the tradition in some aspects, and how ijmāʻ is grounded in the Ḥanafī uṣūl al-fiqh in general. In the study, first of all, the ijmāʻ sections of both authors’ books were examined, and then the previous uṣūl al-fiqh literature was reviewed. Since al-Bazdawī’s text is short and concise, the commentators’ explanations were kept in mind during the review process. Although al-Samarqandī’s text is detailed, it has been evaluated by three copies, one of which is a manuscript, because it is not as systematic as al-Bazdawī and there are differences or errors in the publications. Thus, the contributions of the authors to the literature have become more understandable. Besides their fundamental differences, the points where they differ in the conceptual and theoretical structure are also mentioned. In addition, the original aspects of the authors were tried to be analyzed and explained. As a result of the study, the foundations of the ijmāʻ theory in the Ḥanafīs legal theory were revealed. While the theory of al-Karāmah constitutes the backbone of the ijmāʻ narrative, the evidence of occurrence (wuqūʻ) is among the main arguments against ijmāʻ criticisms. Moreover, it has been seen that there are fundamental divergences between al-Karkhī and al-Jaṣṣāṣʼ, and these two veins are inherited by al-Bazdawī and al-Sarakhsī at some points. An important result of this separation is to find out that the contemporary claim, possibly since they both were students of Shams al-Aimmah al-Ḥalwānī, al-Bazdawī’s work is a summary of al-Sarakhsī’s work, is not correct. In this study, the commentators’ explanations on al-Bazdawī’s view of naskh of ijmāʻ were evaluated, and different possibilities were emphasized; also, the difference created by the theological view of al-Samarqandī was questioned.
* This study is extracted from the master thesis entitled "Ḥanafī Ijmāʻ Theory Through the Examples of al-Bazdawī and al-Samarqandī" supervised by Prof. Dr. Kâşif Hamdi Okur (Çorum: Hitit University, Master’s Thesis, 2018)
* This study is extracted from the master thesis entitled "Ḥanafī Ijmāʻ Theory Through the Examples of al-Bazdawī and al-Samarqandī" supervised by Prof. Dr. Kâşif Hamdi Okur (Çorum: Hitit University, Master’s Thesis, 2018)
Fıkhın delilleri arasında şeref sıralamasında üçüncü sırada olan icmâ, kuvvetler sıralamasında ilk sırada değerlendirilmektedir. Bu çalışmada, eserleri ve iddiaları ile Hanefî fıkıh usûlü açısından önemli yeri olan Ebü’l-Usr el-Pezdevî (ö. 482) ve Alâeddin es-Semerkandî’nin (ö. 539) icmâ anlayışları çerçevesinde Hanefî fıkıh usûlünde icmâ teorisi incelenmiştir. Sistematik telifiyle usûl literatüründe bir dönüm noktası olarak görülen Pezdevî’nin, tevarüs ettiği ilmi birikimi aktarmada dolambaçsız bir yol olduğu kabul edilebilir. Pezdevî’nin fıkıh usûlünde icmâın icmâ ile neshini kabul ettiği bilinen tek Hanefî müellif olması, -yukarıda işaret edilen özelliği ile birlikte düşünüldüğünde- icmâı nasıl bir teorik çerçeveye yerleştirdiği daha da önem kazanır. Semerkandî ise Mîzânü’l-uṣûl fî netâʾici’l-ʿuḳūl adlı eserinin girişinde kendinden önceki usûl yazım geleneğini iki grupta değerlendirir. Bunlardan birincisi, aslın ve fer‘in bilgisine sahip; şer‘î ve akli ilimlerde ilerlemiş müelliflerin eserleridir. Mâtürîdî’nin (ö. 333) öncüsü olduğu bu yazım yöntemi, zorluğundan dolayı terk edilmiştir. Diğeri ise naslardan hüküm çıkarmada mahir olsalar da asılda yani aklî hükümler konusunda eksik olmaları sebebiyle görüşleri zamanla muhaliflerin görüşlerine benzeyen âlimlerin eserleridir; ki bu yöntemle eser yazımı oldukça yaygınlaşmıştır. Semerkandî bu hataya düşmeden bir eser telif etme girişimini açıklar. Onun bu girişimi, iddiasından beklenen yankıyı uyandırmasa da Pezdevî’nin temsil ettiği geleneği eleştirmiş olması önemlidir ve bu sebeple çalışmanın kapsamına alınmıştır. Bu çalışmanın temel amacı, biri geleneğin sembolü haline gelmiş diğeri ise onu bazı yönlerden eleştirmiş olan Pezdevî ve Semerkandî’nin literatüre katkılarının ve genel olarak Hanefî fıkıh usûlünde icmâın nasıl temellendirildiğinin ortaya konulmasıdır. Çalışmada öncelikle her iki müellifin kitaplarının icmâ bölümleri incelenmiş, daha sonra kendilerinden önceki literatürden yararlanılmıştır. Pezdevî’nin metni kısa ve öz olduğundan, inceleme sürecinde şârihlerin değerlendirmeleri hatırda tutulmuştur. Semerkandî’nin metni tafsilatlı olsa da Pezdevî kadar sistematik olmaması ve neşirlerde farklılıklara veya hatalara rastlanması sebebiyle, birisi yazma olmak üzere üç nüsha tetkik edilerek değerlendirilmiştir. Böylece müelliflerin literatüre katkıları daha anlaşılır hâle gelmiş, aralarındaki temel farklılıkların yanı sıra, kavramsal ve teorik örgü bakımından ayrıştıkları noktalara da değinilmiştir. Ayrıca müelliflerin orijinal yönleri çözümlenmeye ve izah edilmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda Hanefîlerin icmâ teorisinin temelleri ortaya konulmuştur. Bunlardan keramet teorisi, icmâ anlatımının belkemiğini teşkil ederken, vuku delili ise icmâ eleştirilerine karşı kullanılan belli başlı argümanlar arasındadır. Bunun yanında teoride Kerhî (ö. 340) ve Cessâs’tan (ö. 370) gelen temel ayrışmalar bulunduğu ve bu iki damarın kimi noktalarda Pezdevî ve Serahsî (ö. 483) tarafından miras alındığı görülmüştür. Bu ayrışmadan çıkan bir önemli sonuç da aynı hocanın öğrencisi olmaları sebebiyle, Pezdevî’nin eserinin, Serahsî’nin eserinin bir özeti mahiyetinde olduğu şeklindeki bazı çağdaş kanaatlerin doğru olmadığının anlaşılmasıdır. Şârihlerin Pezdevî’nin icmâın neshi görüşüyle ilgili açıklamalarının detaylıca değerlendirilip farklı ihtimaller üzerinde durulduğu bu çalışmada Semerkandî’nin kelamî bakışının yarattığı fark da sorgulanmıştır.
* Bu çalışma Prof. Dr. Kâşif Hamdi Okur danışmanlığında, 2018 yılında tamamlanan “Pezdevî ve Semerkandî Örneğinde Hanefi Fıkıh Usûlünde İcmâ” başlıklı yüksek lisans tezi esas alınarak hazırlanmıştır (Çorum: Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2018).
* Bu çalışma Prof. Dr. Kâşif Hamdi Okur danışmanlığında, 2018 yılında tamamlanan “Pezdevî ve Semerkandî Örneğinde Hanefi Fıkıh Usûlünde İcmâ” başlıklı yüksek lisans tezi esas alınarak hazırlanmıştır (Çorum: Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2018).
Keywords:
Islamic Law, Fiqh, Uṣūl al-Fiqh, Ijmāʻ, Naskh
İslam Hukuku, Fıkıh, Fıkıh Usûlü, İcmâ, Nesih
Presentation Video
License
Copyright (c) 2022 Tuğba Gül (Doktora Öğrencisi)This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.