e-ISSN: 2980-3543
Başlangıç: 2021
Sıklık: Yılda Bir
Düzenleyen: AYBÜ & Oku Okut Derneği

Dinler Tarihi

İsa-Mesih ve Pavlus Ekseninde Hıristiyan Geleneğinde Kurtuluş Salvation in the Christian Tradition Axis of Jesus Christ and Paul

Serkan Sayar (Doktora Öğrencisi) Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun, Türkiye Yazar 0000-0003-2716-1966

DOI:

10.55709/TSBSBildirilerDergisi.2.167

Nasıl Atıf Yapılır

Sayar, Serkan . "İsa-Mesih ve Pavlus Ekseninde Hıristiyan Geleneğinde Kurtuluş". TSBS Bildiriler Dergisi 2 (2022), https://doi.org/10.55709/TSBSBildirilerDergisi.2.167

Zotero Mendeley EN EndNote

Özet

Kurtuluş, dinsel geleneklerin amaçladığı nihai noktayı ifade etmektedir. Ancak dini inanç ve geleneklerin kurtuluşa verdikleri anlam ve müntesiplerine sundukları kurtuluş reçeteleri birbirinden farklılık arz etmektedir. Bu reçetelerde bazen itikadi kabuller bazen de ritüeller ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda Hıristiyan teolojisinde kurtuluş, genel olarak İsa-Mesih’in kurtarıcı rolünün kabulüyle açıklanmıştır. Bununla beraber vaad edilen kurtuluşa nasıl ulaşılacağı konusunda İsa-Mesih’in mesajı ile İsa-Mesih’ten sonra şekillenen Pavlus Hıristiyanlığının mesajı arasında bazı farklılıklar söz konusudur. Bu durum, kurtuluşun iman ile mi, amel ile mi yoksa her ikisi ile mi elde edileceği sorununu gündeme getirmiştir. Tarihsel süreç içerisinde bu soruna verilen yanıtlar kurtuluşa giden yolda iman-amel oranının farklılık gösterdiğine işaret etmektedir. Zira İsa-Mesih, öğretisine başladığında hem kendisinin İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gönderildiğini belirterek mesajının kendisinden önce gönderilen peygamberler ile uyumlu olduğunu açıklamak istemiş hem de Yahudi geleneğine uygun bir şekilde muhatap olarak İsrailoğullarını görmüş ve mesajını onlara yöneltmiştir. Böylece dışlayıcı bir tutum ile mesajının hedef kitlesi olarak Yahudi ulusunu belirleyen İsa-Mesih, aynı zamanda Musa yasasına dayanan dini emir ve yasakların yerine getirilmesine vurgu yapmıştır. İncillere göre çarmıhtan sonra İsa-Mesih’in mesajında önemli bir değişiklik olmuş, havarilerine görünen İsa-Mesih, göklerde ve yerlerde yetkinin kendisine verildiğini belirterek mesajının bütün uluslara ulaştırılmasını istemiştir. Bu konuda havarilerini uyaran İsa-Mesih, kendilerine öğretilen her şeyin diğer uluslara da öğretilmesini vasiyet etmiştir. Bu emirle farklı uluslardan insanları da aralarına alan ilk Hıristiyan cemaati hem yasaya göre yaşamaya devam etmiş hem de İsa-Mesih’in mesajını dünyanın dört bir yanına ulaştırma gayreti içerisinde olmuştur. Neticede diaspora Yahudilerinin yanı sıra çok sayıda gentilelinin de Hıristiyanlığı kabul etmesi, Musa yasasının nasıl uygulanacağı sorununu gündeme getirmiştir. Zira İsa-Mesih bütün ulusların davet edilmesini emrederken gentilelilerin hangi uygulamalardan sorumlu olacağını belirtmemiş, bu durum da farklı yorumlara neden olmuştur. Bu bağlamda çalışmada İsa-Mesih ve ilk Hıristiyan cemaati döneminde Musa Yasası ile İsa-Mesih’e imanın kurtuluş açısından önemi tartışılmıştır. Çalışma, Pavlus’un ortaya koyduğu ve günümüzde de genel olarak kabul edilen kurtuluş öğretisinin, Tarihsel İsa’nın veya Hıristiyan teolojisine göre İsa-Mesih’in insan bedeninde yaşadığı dönemde tebliğ ettiği mesaj ile örtüşmediğine işaret etmesi açısından önemlidir. Konu, İncil pasajları merkeze alınarak tartışılmıştır. Bu doğrultuda Hıristiyanlıkta ana figür olan İsa-Mesih’in tarihsel olarak ortaya koyduğu kurtuluş teolojisi ile kurtuluşun öznesi haline gelen ve bizzat kurtarıcı olarak kabul edilen İsa-Mesih tasavvurunun nasıl ortaya konulduğu açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca tarihsel İsa-Mesih’in ve Hıristiyan geleneğini şekillendiren Pavlus’un ortaya koyduğu kurtuluş teolojilerinin mukayese edilmesine zemin hazırlanarak iman-amel oranındaki değişime vurgu yapılmıştır. Kurtuluş teolojisindeki değişim, Pavlus’un Tevrat’taki yaratılış öyküsünü yeniden yorumlaması ile açıklanmıştır.
 Salvation expresses the endpoint aimed at religious traditions. However, the meaning that religious beliefs and traditions give to salvation and the prescriptions of salvation they offer to their followers differ from each other. In these prescriptions, sometimes creed acceptances and sometimes rituals come to the fore. In this context, salvation in Christian theology is generally explained by accepting the redeemer role of Jesus Christ. However, there are some differences between the message of Jesus Christ and the message of Paul's Christianity, which was shaped after Jesus Christ, on how to achieve the promised salvation. This situation raised the question of whether salvation will be achieved by faith, rituals, or both. The answers given to this question in the historical process indicate that the ratio of faith-rituals differs on the way to salvation. Because when Jesus Christ began his teaching, he wanted to explain that his message was compatible with the prophets sent before him by stating that he was sent to the lost sheep of the people of Israel, and he saw the Israelites as the addressee in accordance with the Jewish tradition and directed his message to them. Thus, Jesus Christ, who determined the Jewish nation as the target audience of his message with an exclusionary attitude, also emphasized the fulfillment of religious orders and prohibitions based on the law of Moses. According to the Gospels, there was a significant change in the message of Jesus Christ after the crucifixion, and Jesus Christ, who appeared to his apostles, wanted his message to be delivered to all nations, stating that he had been given authority in the heavens and on earth. Warning his apostles about this issue, Jesus Christ willed that everything that was taught to them should also be taught to other nations. The first Christian community, which included people from different nations with this command, continued to live according to the law and tried to convey the message of Jesus Christ all over the world. As a result, the fact that many gentiles, as well as diaspora Jews, accepted Christianity brought up the problem of how to apply the law of Moses. Because while Jesus-Messiah ordered all nations to be invited, he did not specify which practices the gentiles would be responsible for, and this situation led to different interpretations. In this context, this study discusses the importance of faith in Jesus Christ and the Law of Moses in terms of salvation in the period of Jesus Christ and the first Christian community. The study is important in that it points out that the salvation doctrine put forward by Paul and generally accepted today does not coincide with the message conveyed by the Historical Jesus or the Jesus-Christ, according to Christian theology, when he lived in the human body. The subject has been discussed by focusing on the Bible passages. In this direction, it is tried to explain how the main figure in Christianity, Jesus Christ, was historically revealed by the theology of salvation and how the conception of Jesus Christ, who became the subject of salvation and was personally considered the savior, was put forward. In addition, the change in the faith-rituals ratio was emphasized by laying the groundwork for comparing the salvation theologies of the historical Jesus-Christ and Paul, who shaped the Christian tradition. The change in salvation theology was explained by Paul's reinterpretation of the creation story in the Torah.

Anahtar Kelimeler:

Dinler Tarihi, Hıristiyanlık, Kurtuluş, İsa-Mesih, Pavlus
History of Religions, Christianity, Salvation, Jesus Christ, Paul

Sunum Videosu

Lisans

Telif Hakkı (c) 2022 Serkan Sayar (Doktora Öğrencisi)
Creative Commons License

Bu çalışma Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License ile lisanslanmıştır.