Gospel Interpretations in the Sufi Tradition: On the Four Sayings of Jesus Christ

Tasavvuf Geleneğinde İncil Yorumları: Hz. İsa’nın Dört Sözü Üzerine

Yazarlar

https://doi.org/10.55709/tsbsdergisi.676
This study examines how selected Gospel passages are perceived and reinterpreted within the Sufi intellectual tradition. It focuses on four sayings attributed to Jesus — “Do not give what is holy to dogs...” (Matthew 7/6), “Foxes have dens...” (Matthew 8/20), “No one can see the kingdom of God unless they are born again” (John 3/3), and “Do not resist an evil person...” (Matthew 5/39). The research analyzes how these expressions have been recontextualized by Sufi thinkers and integrated into Islamic mystical thought. Using a qualitative, comparative textual analysis, the study first identifies the Gospel verses most frequently cited in classical Sufi literature. It then explores how major Sufi figures—such as Ibn al-ʿArabī, Suhrawardī, al-Ghazālī, Najm al-Dīn al-Dāya, Maybudī, and Ismāʿīl Ḥaqqī al-Burūsawī—interpreted these verses within their own theological and spiritual frameworks. Each passage is first discussed within its original Christian theological context and then analyzed alongside Sufi commentaries. Key findings suggest that Sufis often reinterpret these Gospel sayings through Islamic concepts such as wilādat al-thāniya (second birth), zuhd (asceticism), sabr (patience), and the safeguarding of esoteric truths. For instance, the notion of being “born again” is understood as the spiritual rebirth that occurs through the annihilation of the ego; the call to “not resist evil” is viewed as advocating for inner discipline and surrender to divine will; the Son of Man’s homelessness is linked to the Sufi ideal of renunciation; and the instruction to keep the sacred from the profane is interpreted as preserving spiritual knowledge for those prepared to receive it. Overall, the study highlights how context, interpretive loyalty, and cultural frameworks play a decisive role in shaping meaning. It contributes to both interreligious textual studies and Sufi hermeneutics by demonstrating how sacred texts from outside Islam can be meaningfully reinterpreted within Islamic spirituality. The study also suggests that further research into references to the Torah, Psalms, and Gospels in Sufi literature could yield additional insights.
Bu çalışma, tasavvuf düşünce geleneğinde İncil metinlerinin nasıl algılandığını ve yorumlandığını ele almaktadır. Özellikle Hz. İsa’ya atfedilen dört sözün — “ Kutsal olanı köpeklere vermeyin. İncilerinizi domuzların önüne atmayın. Yoksa bunları ayaklarıyla çiğnedikten sonra dönüp sizi parçalayabilirler “ (Matta 7/6), “ Tilkilerin ini, kuşların yuvası var, ama insanoğlu’nun başını yaslayacak bir yeri yok “ (Matta 8/20), “ Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse yeniden doğmadıkça tanrı’nın egemenliği’ni göremez “ (Yuhanna 3/3) ve “Kulağınıza erişmiş olduğu gibi: ‘Göze göz, dişe diş’ denmiştir. Fakat ben size diyorum ki, kötüye karşı durmayın; bilakis sana sağ yanağına bir tokat atana öbür yanağını da çevir… “ (Matta 5/39) — üzerinden sûfîlerin bu ifadeleri nasıl yeniden anlamlandırdıkları ve İslamî bir bağlam içine nasıl yerleştirdikleri analiz edilmiştir. Bu çalışma, farklı inanç geleneklerine ait metinlerin tasavvufî bağlamda nasıl yeniden anlamlandırıldığını ortaya koymaktadır. Bu yönüyle hem dinlerarası metin ilişkilerine hem de tasavvufî yorum geleneğine dair önemli bir boşluğu doldurması açısından önem taşımaktadır. Aynı zamanda, bağlamın, yorumsal sadakatin ve kültürel filtrelerin metin anlamı üzerindeki belirleyiciliğini göstermesi bakımından kayda değerdir. Araştırma, yöntem olarak karşılaştırmalı metin analizi yöntemine dayan nitel bir incelemedir. Çalışmanın temel amacı, seçilen İncil pasajlarının Hristiyan teolojisindeki anlamları ile İslam sûfîlerinin bu metinlere yüklediği yorumlar arasındaki benzerlik ve farklılıkları ortaya koymaktır. Araştırma, yöntem olarak karşılaştırmalı metin analizi yöntemine dayan nitel bir incelemedir. Çalışmanın temel amacı, seçilen İncil pasajlarının Hristiyan teolojisindeki anlamları ile İslam sûfîlerinin bu metinlere yüklediği yorumlar arasındaki benzerlik ve farklılıkları ortaya koymaktır. Çalışmada öncelikle, tasavvufî literatürde en sık atıf yapılan dört İncil âyeti belirlenmiştir. Ardından Muhyiddin İbnü’l-Arabî, Şehâbeddin Sühreverdî, Ebû Hamid el-Gazzâlî, Necmeddin-i Dâye, Reşîdüddîn-i Meybüdî ve İsmail Hakkı Bursevî gibi klasik sûfî müelliflerin eserleri birincil kaynak olarak taranmış ve bu metinlerde söz konusu âyetlere dair yapılan yorumlar derlenmiştir. Analiz sürecinde her bir âyet, önce Hristiyan teolojik bağlamında ele alınmış, daha sonra İslam tasavvuf geleneğindeki yorumlarla karşılaştırılmıştır. Bu bağlamda “yeniden doğuş” kavramı, İslam tasavvufunda “ikinci doğuş” (velâdet-i sâniye) olarak değerlendirilmiştir. Bu anlayışta, nefsin ölümüyle hakiki bir dirilişin mümkün olduğu vurgulanmaktadır. “Kötülüğe direnmemek” ilkesi ise sabır, teslimiyet ve nefs terbiyesi bağlamında yorumlanmıştır. “İnsanoğlunun barınacak yeri yoktur” ifadesi sûfîlerde zühd, dünyadan el etek çekme ve seyrüsülûk ile özdeşleştirilmiştir. “Kutsal olanı köpeklere vermeyin” ifadesi de tasavvufî hakikatlerin herkese söylenmemesi, hikmetin ehline verilmesini ve hakikat sırlarının korunmasını biçiminde tevil edilmiştir. Bulgular, sûfîlerin bu İncil âyetlerini çoğunlukla kendi inanç sistemlerine entegre etmek amacıyla araçsallaştırdıklarını ortaya koymaktadır. Sonuç olarak bu çalışma, metin tek olsa da bağlamın, yorumsal sadakatin ve kültürel filtrelerin nasıl belirleyici olduğunu gözler önüne sermektedir. İleri çalışmalar için Tevrat, Zebur ve İncil’den aktarılan sözlerin daha fazla incelenmesi önerilmektedir.

Makale Bilgileri

  • Özet Okunma 3
  • Atıf & Paylaşım
  • Paylaş
İndirme verisi henüz mevcut değil.