The Positioning of Women as ’The Other’ in Simone De Beauvoir’s The Second Sex – The Age of Marriage
Simone De Beauvoir’in İkinci Cins – Evlilik Çağı Eserinde Kadınların “Öteki” Olarak Konumlandırılması
This study analyses the social position of women based on Simone de Beauvoir’s work ‘The Second Sex – The Age of Marriage’. The research examines how women have been pushed into the position of ‘the other’ in historical and cultural processes, using concepts from feminist theory and existentialist philosophy. The subject of the study is how the institution of marriage shapes women’s identity and its impact on their struggle to become individuals. The importance of the research lies in revealing how women are controlled through gender roles and how these roles reproduce the patriarchal order.
The aim of the research is to show how womanhood is constructed not only biologically but also through cultural, ideological, and religious structures in Simone de Beauvoir’s work. To this end, a qualitative method was used, and text-based descriptive analysis was preferred. Beauvoir’s The Second Sex was examined as the primary source, and the works of thinkers such as Zehra Y. Dökmen, R.W. Connell, Inge Stephan, and Josephine Donovan were evaluated as secondary sources.
According to the findings, womanhood has been narrowed down by social gender roles, the institution of marriage, and cultural norms. According to Beauvoir, women are defined as the opposite and complement of male subjects and therefore pushed into the position of the other rather than being individuals. Marriage provides women with apparent security, but in fact limits their physical and economic freedom. Heidegger’s concept of “das Man” and Sartre’s concept of “being-for-itself” are used to explain women’s social alienation. In addition, Stephan’s analyses reveal the psychological dimensions of this otherness.
It shows that female identity is not merely a biological reality, but a construct built on gender roles imposed by patriarchal society, cultural norms, and religious codes. According to Beauvoir’s analysis, women have been deprived of their right to be individuals and constantly pushed into the position of ‘the other’ because they are defined as the opposite and complement of men. The institution of marriage, while seemingly providing security and status, in reality reduces women to the roles of wife, mother, and servant. A woman’s body, desires, and decisions are controlled by social norms and the male gaze. As a result, marriage is not a space of equality but a space of power that reproduces male supremacy. A woman’s subjectification is only possible through economic independence, individual awareness, and the questioning of patriarchal norms. The historical process of feminist movements also shows that this liberation can only be achieved through collective effort, not individual effort.
Simone de Beauvoir’ın ‘İkinci Cins – Evlilik Çağı’ eseri temel alarak kadının toplumsal konumunu analiz etmektedir. Araştırmada kadının tarihsel ve kültürel süreçlerde nasıl “öteki” konumuna itildiği, feminist teori ve varoluşçu felsefenin kavramlarıyla birlikte ele alınmaktadır. Çalışmanın konusu, evlilik kurumunun kadın kimliğini nasıl şekillendirdiği ve onun birey olma mücadelesine etkisi üzerinedir. Araştırmanın önemi, kadının toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden nasıl denetlendiğini ve bu rollerin ataerkil düzeni nasıl yeniden ürettiğini ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir.
Simone de Beauvoir’ın eserinde kadınlığın yalnızca biyolojik değil, kültürel, ideolojik ve dini yapılarla nasıl inşa edildiğini göstermektir. Bu doğrultuda nitel bir yöntem kullanılmış, metin temelli betimleyici analiz tercih edilmiştir. Birincil kaynak olarak Beauvoir’ın İkinci Cins eseri incelenmiş, Zehra Y. Dökmen, R.W. Connell, Inge Stephan ve Josephine Donovan gibi düşünürlerin çalışmaları ikincil kaynak olarak değerlendirilmiştir.
Elde edilen bulgulara göre, kadınlık toplumsal cinsiyet rolleri, evlilik kurumu ve kültürel normlarla daraltılmıştır. Beauvoir’a göre kadın, erkek öznenin karşıtı ve tamamlayıcısı olarak tanımlandığı için birey değil, öteki konumuna itilmiştir. Evlilik, kadına görünürde güvenlik sağlarken, aslında onun bedensel ve ekonomik özgürlüğünü sınırlandırmaktadır. Heidegger’in ‘das Man’ ve Sartre’ın ‘kendi-için-varlık’ kavramlarıyla kadının toplumsal yabancılaşması açıklanmıştır. Ayrıca Stephan’ın analizleri, bu ötekiliğin psikolojik boyutlarını da ortaya koymuştur.
Kadın kimliğinin yalnızca biyolojik bir gerçeklik değil, ataerkil toplumun dayattığı toplumsal cinsiyet rolleri, kültürel normlar ve dini kodlarla inşa edilen bir yapı olduğunu göstermektedir. Beauvoir’ın analizine göre kadın, erkeğin özne konumunun karşıtı ve tamamlayıcısı olarak tanımlandığı için birey olma hakkından mahrum bırakılmış ve sürekli “öteki” konumuna itilmiştir. Evlilik kurumu ise bu ötekiliği görünürde güvenlik ve statü sağlarken, gerçekte kadını eş, anne ve hizmet eden bir varlığa indirger. Kadının bedeni, arzuları ve kararları toplumsal normlar ve erkek bakışı tarafından denetlenir. Sonuç olarak, evlilik bir eşitlik alanı değil, erkeğin üstünlüğünü yeniden üreten bir iktidar alanıdır. Kadının özneleşmesi ancak ekonomik bağımsızlık, bireysel farkındalık ve ataerkil normların sorgulanmasıyla mümkün olabilir. Feminist hareketlerin tarihsel süreci de bu özgürleşmenin bireysel değil, aynı zamanda kolektif bir çabayla gerçekleşebileceğini göstermektedir.

Telif Hakkı (c) 2025 Gülbeyaz Tekkeşinoğlu Demir (Yazar)
Bu çalışma Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License ile lisanslanmıştır.
CC BY-NC 4.0 lisansı, eserin ticari kullanım dışında, her türlü ortam ve formatta paylaşılmasına, kopyalanmasına, çoğaltılmasına ve orijinal esere uygun şekilde atıfta bulunmak kaydıyla yeniden düzenlenmesine, dönüştürülmesine ve eser üzerine inşa edilmesine izin verir.
Makale Bilgileri
- Konu Din Sosyolojisi
- Gönderim 22 Temmuz 2025
- Kabul 4 Ağustos 2025
- Yayım 15 Ağustos 2025
- Sempozyum 5. Türkiye Sosyal Bilimler Sempozyumu - Kabul Edilen Bildiriler
- Bildiri Bilim Alanı Din Sosyolojisi
Tekkeşinoğlu Demir, Gülbeyaz. “Simone De Beauvoir’in İkinci Cins – Evlilik Çağı Eserinde Kadınların ‘Öteki’ Olarak Konumlandırılması”. Türkiye Sosyal Bilimler Sempozyumu 5 (August 15, 2025). https://doi.org/10.55709/tsbsdergisi.736