Sigmund Freud And Religion Within The Framework Of Philosophical And Sociological Foundations

Felsefi ve Sosyolojik Temellendirmeler Çerçevesinde Sigmund Freud ve Din

Yazarlar

https://doi.org/10.55709/tsbsdergisi.850
Sigmund Freud is widely recognized in the literature as the founder of psychoanalysis. Thus, numerous articles, books, and scholarly works have been written about his ideas across the disciplines of psychology, philosophy, and sociology. A close examination of Freud’s own writings reveals that he frequently employs philosophical and mythological concepts in his theoretical terminology. The notions of Eros and Thanatos serve as notable examples. This study aims to analyze Freud’s perspective on religion within the framework of philosophical and sociological foundations, particularly in the context of the concept of civilization. The research employs qualitative methods, specifically textual analysis. Sigmund Freud states that civilization offers people security, order, and progress, and that the purpose of civilization is to protect individuals from the threats of nature and to regulate interpersonal relationships. However, in order to maintain this order, individuals’ instinctual desires (especially aggression and sexuality) must be repressed. According to Freud, civilization can exist only through such repression. He argues that the strength of the cultural superego is crucial for the continuation of civilization, and that religion plays a significant role in maintaining this strength. For Freud, religion is portrayed as a consolation for the individual who struggles to bear the burdens of life. It is observed that people’s search for eternity, justice, and the meaning of life, as well as their feelings of helplessness, are addressed by religion. Religion is known to promise that good deeds will be rewarded and evil deeds will be punished. This promise is thought to provide comfort to individuals and to encourage them to comply with religious commandments. In this context, it is understood that the demands of religion and those of civilization show similarities. According to Freud, religion has rendered great services to human civilization. The findings of the study reveal that Freud was significantly influenced (both philosophically and sociologically) by many thinkers, including Marx. Religion can also be considered an area in which these influences are reflected. Religion can be considered functional in terms of contributing to the domestication of anti-social instincts.
Sigmund Freud’un, literatürde psikanalizin babası olarak ifade edildiği bilinmektedir. Bu sebeple onun hakkında psikoloji, felsefe ve sosyoloji disiplinleri kapsamında makaleler, kitaplar ve daha birçok eser yazılmıştır. Freud’un kendi eserleri incelendiğinde kuramındaki adlandırmalarda felsefi ve mitolojik kavramlardan yararlandığı görülmektedir. Buna Eros ve Thanatos kavramları örnek gösterilebilir. Bu çalışma Freud’un dine bakış açısını felsefi ve sosyolojik temellendirmeler çerçevesinde ve uygarlık kavramı bağlamında analizini konu almaktadır. Çalışmada nitel analiz yöntemlerinden metin analizi yöntemi kullanılmıştır. Sigmund Freud, uygarlığın insanlara güvenlik, düzen ve ilerleme sunduğunu, uygarlığın amacının insanları doğanın tehditlerinden korumak ve bireyler arası ilişkileri düzenlemek olduğunu belirtmiştir. Ancak, bu düzenin sağlanabilmesi için bireylerin içgüdüsel arzularının (özellikle saldırganlık ve cinsellik) bastırılması gerekmektedir. Freud’a göre uygarlık, bunun(bastırma) sayesinde var olabilir. Freud’a göre uygarlığın devamı açısından kültürel süperegonun gücünün önemli olduğu ve bu gücün korunmasında da dinin etkisinin büyük düzeyde olduğu ifade edilmektedir. Din ise Freud’a göre hayatın yükünü taşımada zorlanan birey için bir teselli olarak tasvir edilmektedir. İnsanların sonsuzluk ve adalet arayışı, yaşamın nedenini bulma gibi arayışlarının ve çaresizliklerinin karşılığının dinde de olduğu görülmektedir. Dinin insanlara iyiliklerin mutlaka ödüllendirileceğini ve kötülüklerin de cezalandırılacağını vaat ettiği bilinmektedir. Bu vaadin insanları rahatlattığı ve dinin buyruklarına uymalarını sağladığı düşünülmektedir. Dinin talepleri ile uygarlığın taleplerinin bu bağlamda benzerlik gösterdiği anlaşılmaktadır. Freud’a göre dinin, insan uygarlığı için büyük hizmetler gerçekleştirdiği ifade edilmektedir. Çalışmanın bulgularında; Freud’un, felsefi ve sosyolojik açıdan Marx da dahil olmak üzere birçok filozof ve sosyologdan oldukça etkilendiği görülmektedir. Din de bu noktada etkilenimlerinin olduğu bir alan olarak ifade edilebilir. Dinin, toplumdışı içgüdüleri evcilleştirmeye katkıda bulunması bakımından işlevsel olduğu görüşüne varılabilmektedir.

Makale Bilgileri

  • Özet Okunma 58
  • Atıf & Paylaşım
  • Paylaş
İndirme verisi henüz mevcut değil.
Yenen, Miray - Atasoy, Fahri. “Felsefi Ve Sosyolojik Temellendirmeler Çerçevesinde Sigmund Freud Ve Din”. Türkiye Sosyal Bilimler Sempozyumu 5 (August 15, 2025). https://doi.org/10.55709/tsbsdergisi.850