Hudeybiye Antlaşması Özelinde Hz. Muhammed’in İnsana Bakışı

Yazarlar

  • Merve Demir Yüksek lisans öğrencisi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İlahiyat Fakültesi, İslam Tarihi Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye https://orcid.org/0009-0009-8910-233X
https://doi.org/10.55709/tsbsdergisi.862
Miladî 628 yılında Müslümanlarla Mekkeli müşrikler arasında yapılan Hudeybiye Barış Antlaşması, sonuçları bakımından İslam tarihinde bir dönüm noktasını oluşturmuştur. Bu antlaşmanın önemli sonuçlarından birisi de Hz. Peygamber’in farklı din ve kültür mensuplarına yönelik anlayış ve yaklaşımının mahiyetidir.Bu çalışmada, âlemlere rahmet olarak gönderilen ve üsve-i hasene olarak nitelendirilen Hz. Muhammed’in Hudeybiye Antlaşması sürecinde farklı insanlarla kurduğu ilişkiler ele alınmaktadır. Bu çerçevede, onun insan tasavvuru ve muhtelif din-kültür mensuplarına karşı sergilediği davranış biçimi üzerinde durulmaktadır. Çalışmanın amacı, Kur’an’ın yaşanmış hali olan Hz. Muhammed’in insana yönelik anlayış ve davranış biçiminin aslına uygun olarak öğrenilmesine katkı sağlamaktır. Hz. Muhammed’in insana bakışının doğru anlaşılması, Allah Resûlü ile ilgili bu konudaki yanlış bilgi ve algının değişmesi açısından son derece önem arz etmektedir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Bu bağlamda Siyer-Meğazî, Hadis ve Genel İslam Tarihi kaynaklarının yanı sıra konu ile ilgili modern çalışmalardan yararlanılmıştır. Ayrıca Hz. Peygamber’in insana bakışı Müslüman, Yahudi ve müşriklerle sınırlandırılmıştır. Araştırma bağlamında şu tespitler yapılmaktadır: Bir; Hz. Peygamber farklı din-kültür mensuplarının hepsini insan olarak değerlendirmiş, onları aynı anne-babanın çocukları olarak görmüş, Yaradan’dan ötürü hepsine değer vermiş ve bu çerçevede hepsiyle insanî ilişkiler geliştirmiştir. İki; Hudeybiye Antlaşması sürecinde antlaşmanın bir tarafı olan ve farklı düşünen Müslümanlara son derece saygılı davranmıştır. Örneğin müşriklerin Müslümanları Mekke’ye sokmama girişimine karşı takınılacak tavır hakkında Müslümanlarla istişare ederek onlara değer vermiştir. Hz. Ömer’in tavsiyesi üzerine Mekke’ye elçi olarak Hz. Osman’ı göndermiştir. Antlaşmanın Müslümanların aleyhine olduğu gerekçesiyle itirazda bulunan bazı müminlere karşı son derece saygılı ve merhametli davranmıştır. Üç; Allah Resûlü, Hudeybiye Antlaşmasının bir tarafı olan müşriklerle son derece insanî-İslamî ilişkiler kurmuş ve bu bağlamda onları müşrik diye küçümsemeden muhatap kabul etmiştir. Hudeybiye Antlaşması’ndan önce ekonomik kriz yaşayan Mekkeli müşriklere yardım amacıyla Medine hurması göndermiştir. Onların Müslümanları şehre sokmama şeklindeki tavırlarını hemen savaş nedeni yapmamıştır. Antlaşmadan kısa bir süre önce Müslümanlara saldıran müşrikleri yakalatıp affetmiştir. Müşriklerle, onların da can, mal ve inanç özgürlüklerini güvence altına alacak Hudeybiye Antlaşması’nı yapmıştır. Anlaşma metninde bulunan “besmele” ve “Allah Resûlü Muhammed” şeklindeki ifadeleri müşriklerin itirazı üzerine çıkartmıştır. Yapılan antlaşmaya sadık kalmış ve böylece müşrik olmalarına rağmen karşı tarafa saygılı davranmıştır. Dört, Antlaşmanın hemen akabinde Müslümanlar için tehlike arz eden Yahudiler üzerine yürümüş, onlardan suçlu olanları cezalandırmış, suçsuzların ise can, mal, namus güvenliği ve inanç-ibadet özgürlüğü çerçevesinde hayatlarını sürdürmelerini sağlamıştır. Beş, İslam’ın doğru anlaşılıp yayılması için günümüzde öncelikle yapılması gereken, Hz. Peygamber’in insana yönelik bu bakışını ve farklı din-kültür mensuplarına karşı davranış biçimini makale, kitap ve sinema gibi güçlü araçlar üzerinden tüm insanlığa öğretmektir.

Makale Bilgileri

  • Özet Okunma 8
  • Atıf & Paylaşım
  • Paylaş
İndirme verisi henüz mevcut değil.