Religious Studies, Islamic History

Power Struggle Among High-Ranking Emirs on the Path to the Sultanate in the Mamluk State

Memlükler’de Sultanlık Makamına Giden Yolda Üst Düzey Emirler Arası Güç Mücadelesi

Authors

  • Hatice Kübra Demirel (Author) Ankara Yıldırım Beyazıt University, Institute of Social Sciences, Department of Islamic History and Arts, Ankara, Türkiye https://orcid.org/0009-0005-5558-7149
https://doi.org/10.55709/tsbsdergisi.822
In the Mamluk Sultanate, high-ranking emirs constituted the most influential centers of power after the sultan. These emirs were brought to Egypt at a young age as slaves and trained in military institutions known as ṭibāq. Following their manumission, they served in various military roles and gradually formed the military-political elite of the state. Those who were talented and determined ascended to the highest ranks, even reaching the sultanate. The absence of a dynastic and hereditary system of succession provided these emirs with a legitimate claim to the throne but also led to fierce and often violent power struggles. The accessibility of the sultanate to powerful and influential emirs necessitated that potential candidates remain politically and militarily strong at all times. In this context, the study particularly examines the accession processes of Sultan Qutuz, Sultan Baybars, and Sultan al-Nasir Muhammad, aiming to reveal the role of high-ranking emirs in these transitions. It explores questions such as whether Sultan Qutuz secured the consent of other emirs during his rise to power and how a weak sultan navigated relationships with dominant emirs. The primary objective of this study is to demonstrate that the power held by emirs in the Mamluk state extended beyond military affairs, significantly influencing political decision-making and especially the selection of the sultan. Thus, emirs emerged not only as prominent figures within the military bureaucracy but also as critical actors in legitimizing the sultanate itself. The study adopts a qualitative research methodology, and based on the analysis of relevant sources, several key findings have been reached. The lack of a hereditary monarchy in the Mamluk political system rendered the sultanate vulnerable to the intervention of powerful emirs. Emirs frequently determined the ruler through consensus, and underage sultans were effectively governed by them. Ultimately, the legitimacy and continuity of power in the Mamluk state depended not on dynastic lineage but on securing the support of emirs and managing the balance of military and political forces. While this structure increased the military dynamism of the state, it also occasionally undermined administrative stability and caused significant fractures in domestic politics.
Memlükler Devleti’nde sultandan sonra en etkili güç odaklarını yüksek rütbeli emirler oluşturmuştur. Bu emirler, küçük yaşta köle olarak getirildikleri Mısır’da askerî eğitim kurumları olan tibâklarda yetiştirilmiş, azat edilmelerinin ardından çeşitli askerî görevlerde bulunarak devletin askerî-siyasal elit tabakasını teşkil etmişlerdir. Yetenekli ve kararlı olanlar zamanla en üst makamlara kadar yükselmiş, hatta sultanlık makamına ulaşmışlardır. Hanedana dayalı kalıcı bir saltanat sisteminin bulunmayışı, bu emirlere meşrû birer sultan adayı olma imkânı sunmuş, ancak iktidar mücadelelerini daha çetin ve kanlı hâle getirmiştir. Saltanatın, etkili ve güçlü emirler için ulaşılabilir bir hedef olması, sultan adaylarının her daim siyasî ve askerî bakımdan güçlü kalmalarını zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda, çalışmada özellikle Sultan Kutuz, Sultan Baybars ve Sultan Muhammed en-Nâsır’ın tahta çıkış süreçleri incelenmekte; üst düzey emirlerin bu süreçlerdeki etkisi ortaya konulmaktadır. Sultan Kutuz’un iktidara gelişinde diğer emirlerin rızasını alıp almadığı, güçsüz bir sultanın emirlerle olan ilişkilerinde nasıl bir tutum sergilediği gibi sorulara yanıtlar aranmaktadır. Çalışmanın temel amacı, Memlûk Devleti’nde emirlerin sahip olduğu gücün, yalnızca askerî değil aynı zamanda siyasî karar alma süreçlerinde ve özellikle sultan seçimi üzerindeki belirleyiciliğini ortaya koymaktır. Dolayısıyla, emirlerin sadece askerî bürokraside değil, sultanlığın meşruiyetinde de en etkili güç unsurlarından biri olarak öne çıkmışlardır. Bu çerçevede nitel araştırma yöntemi esas alınmış, kaynaklar ışığında gerçekleştirilen değerlendirmeler neticesinde şu tespitlere ulaşılmıştır: Memlûk siyasal sisteminde hanedan esasına dayalı bir saltanat anlayışının olmayışı, sultanlık makamını güçlü emirlerin müdahalesine açık hâle getirmiştir. Emirler, çoğu zaman uzlaşarak sultan belirlemiş, çocuk yaşta tahta çıkan hükümdarlar ise fiilen bu emirler tarafından yönetilmiştir. Sonuçta Memlûk Devleti’nde iktidarın meşruiyeti ve sürekliliği, hanedân mensubu olmaktan ziyade emirlerin desteğini elde etmeye ve askerî-siyasal güç dengesini yönetebilmeye bağlı kalmıştır. Bu durum, devletin askerî dinamizmini artırmakla birlikte, zaman zaman yönetim istikrarını zayıflatmış ve iç siyasette ciddi kırılmalara yol açmıştır.

Article Information

  • Abstract Views 9
  • Altmetrics
  • Share
Download data is not yet available.
Demirel, Hatice Kübra. “Power Struggle Among High-Ranking Emirs on the Path to the Sultanate in the Mamluk State”. Turkish Symposium of Social Sciences 5 (August 15, 2025). https://doi.org/10.55709/tsbsdergisi.822